Türkiye Futbol Milli Takımı’nın İlk Büyük Zaferi
Türk futbol tarihinde birçok önemli maç, birçok unutulmaz zafer yer alıyor.
Üzerinden yıllar geçse de hatırlanan bu karşılaşmalar arasında 1956’da oynanan Macaristan maçı, sahip olduğu önemle dikkat çekiyor.
Milli Takım Devler Karşısında
Türkiye Futbol Milli Takımı, II. Dünya Savaşı sonrasında Batılı takımlarla daha fazla temas kurarak daha açılımcı bir anlayış benimsemişti.
Ülkeni o dönemki konjonktürüne uygun olarak yürütülen bu politikanın sonucunda, Türkiye Futbol Milli Takımı’nın ilk üst düzey maçı Almanya’ya karşı oynanmıştı.
Berlin’de oynanan maçı 2-1 kazanan Türkiye, o güne kadar milli takım tarihinin en büyük zaferlerinden birini elde etse de bu maçın ülkedeki etkisi çok da büyük olmamıştı.
Bundaki en büyük pay, o dönemlerde futbolun Türkiye’de hala “beden terbiyesi” amacıyla gençlerin yaptığı bir spor olarak görülmesiydi.
Ancak özellikle 1954 FIFA Dünya Kupası sonrasında futbola bakış açısı da değişti. Türkiye’nin 1 numaralı sporu olma yolunda hızla ilerleyen futbol, kimilerine göre yurtdışındaki temsiliyetin en önemli aracı olmuştu.
Türkiye, İsviçre’de düzenlenen Dünya Kupası’na katılım hakkı kazanarak (kurayla da olsa) büyük bir sürpriz yapmıştı. Ne var ki Türkiye Futbol Milli Takımı’nın turnuva performansı pek de iç açıcı olmamış ve Milliler, Güney Kore dışında grupta galibiyet alamadan elenmişti.
O turnuvanın finalinde Almanya’nın rakibi dünya futbolunda dönemin en güçlü kadrolarından birine sahip olan Macaristan idi. 1954 İsviçre’den dünya ikincisi olarak ayrılan Macaristan, turnuva sonrasında artık yavaş yavaş sahneden ayrılmaya hazırlanan yıldızlarıyla bir turne yapmaya karar vermişti.
Macaristan’ın turne programına Türkiye’yi de alması, Türk futbolunun en büyük zaferlerinden birinin yaşanmasına sebep olacaktı.
Türkiye’den Müthiş Zafer
2 Şubat 1956’da Türkiye’ye inen Macaristan kafilesinde Bozsik, Czibor ve Puskas başta olmak üzere birçok dünya yıldızı vardı.
Önce İzmir Karması ile İzmir’de bir maç yapan Macaristan, sahadan 8-1’lik skorla ayrıldığında, gazeteler Macar takımı için “Dünyanın 1 Numaralı Futbol Sihirbazları” yakıştırmasını yapıyordu.
2 gün sonra yine İzmir’de oynanan maçta bu kez skor 11-0 olmuştu ve Macaristan bu skorların verdiği moralle Ankara’ya gitmişti.
19 Mayıs Stadyumu’ndaki maç İzmir’dekilere göre çok daha çekişmeli geçmişti. Rakibini zorlayan Ankara Karması, sahadan 4-2’lik mağlubiyetle ayrılmasına rağmen taraftarlarca takdir toplamıştı.
Bu maçın ardından Macaristan’ın turnedeki finali ise İstanbul’da Türkiye Futbol Milli Takımı karşısında olacaktı.
Türkiye karşılaşmaya; Turgay Şeren, Ahmet Berman, (Beton) Mustafa Ertan, Coşkun Özarı, Naci Erdem, Nusret Ülük, Kadri Aytaç, Lefter Küçükandonyanis, İsfendiyar Açıksöz, Ali Beratlıgil ve Metin Oktay’dan oluşan bir 11 ile çıkmıştı.
Son Dünya Kupası finalisti karşısında maça çok iyi başlayan Milliler, 6.dakikada efsane Lefter Küçükandonyanis ile golü bulmuştu. İlk golü sol taraftan voleyle atan Lefter, 41.dakikada penaltı noktasında da ağları bulup Türkiye’nin soyunma odasına 2-0 önde girmesini sağlamıştı.
Milli takımın oynadığı futbol karşısında şaşkın olan Macarlar, “Taçsız Kral” Metin Oktay’ın skoru 3-0’a getiren golü sonrasında Puskas’ın attığı tek golle sadece farkı eritebildiler.
Türkiye’nin kazandığını ilan eden bitiş düdüğü sonrasında ise sahaya giren yüzlerce seyirci oyuncuları omuzlarına alarak adeta bayram yaşadı.
Bir sonraki gün çıkan gazeteler, Türkiye Futbol Milli Takımı’nın “destan” yazdığını anlatan başlıklarla doluydu. Üstelik Türkiye’nin kazandığı bu galibiyet Avrupa basınında da geniş yer bulmuş ve hatta iddia odur ki Avrupalı gazeteciler Türk meslektaşlarını arayarak skorun doğru olup olmadığını teyit etmişlerdi.
Alınan galibiyetin etkisi o denli büyük olmuştu ki milli takımın teknik heyet ve futbolcularına ikramiyeler verilmiş ve hatta tüm takım Ankara’ya davet edilerek Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın karşısına çıkmışlardı.
Macaristan karşısında alınan 3-1’lik sonuç Türk futbol tarihinin ilk büyük zaferi olarak kayıtlara geçmişti.
