“Sinyor” Can Bartu Efsanesi

ANA SAYFAHABERLER → “Sinyor” Can Bartu Efsanesi

“Sinyor” Can Bartu Efsanesi

“Sinyor” Can Bartu Efsanesi

Can Bartu, Türk spor tarihi için değeri ve önemi hiçbir zaman değişmeyecek bir isim.

1936 doğumlu olan Can Bartu, spora Fenerbahçe’de 13 yaşında basketbol oynayarak başladı. Fenerbahçe’nin 1955’te basketbolda elde ettiği Türkiye ve İstanbul şampiyonluklarında pay sahibi olan Can Bartu, 6 kez Türkiye Basketbol Milli Takımı’nın formasını giydi.

Bir gün, Fenerbahçe Genç Futbol Takımı, Edirne deplasmanına gidecekti. Ancak sarı lacivertlilerin kadrosunda yeteri kadar futbolcu yoktu.

Dönemin genç takım antrenörü Reşat Erke, Can Bartu’nun futbola yeteneği olduğunu biliyordu. Can Bartu, takımdaki oyuncu eksikliği sebebiyle kadroya dahil edildi.

Belki de sadece sahada bulunması bile takımı için yeterli olacaktı ama o, maçta çok etkili bir performans gösterdi ve takımının galip gelmesinde önemli pay sahibi oldu. Can Bartu, o maçta 1 de gol atmıştı.

O dönemde Fenerbahçe’de futbolcu olan “Büyük” lakaplı, daha sonradan kulübün başkanlığını da yapacak olan Fikret Arıcan, Can Bartu’yu futbola yönelmesi konusunda ikna etti.

Henüz tam olarak tercihini yapmamış olan Can Bartu, bir gün önce Beşiktaş’a karşı Dolmabahçe Stadı’nda futbol maçında 2 gol attı; hemen ardından Harbiye’de Galatasaray’a karşı basketbol maçında 32 sayı kaydetti.

1955-1961 yılları arasında Fenerbahçe’de futbolculuk yapan Can Bartu, bu dönemde 2 Türkiye Ligi şampiyonluğu yaşadı.

Aynı yıllar arasında 28 kere Türkiye Futbol Milli Takımı’nın formasını giyen Bartu, Türk spor tarihinde hem basketbol hem de futbolda milli olan ilk sporcu oldu.

Can Bartu, 1958 yılında tarihe eşi benzeri görülmemiş bir şekilde geçti. Milli takımda kaleci Turgay Şeren’in sakatlandığı bir maçta 76.dakikada kaleye geçen Can Bartu, kalan kısımda kalesine gelen Ahmet Berman’ın ters vuruşuna engel olamadı. Böylece Can Bartu, milli takım tarihinde hem gol atan hem gol yiyen tek futbolcu olarak kayıtlara geçti. 

“Sinyor”

1961/62 sezonunun başında Fiorentina’ya transfer olan Bartu, ilk sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda Glasgow Rangers’a karşı final oynayarak bir Avrupa kupasında final oynayan ilk Türk futbolcu olarak tarihe geçti.

Ertesi sezon Venezia’ya kiralanan efsane, 30 maçta 8 gol attı. Fiorentina’ya geri döndükten sonra Lazio, Can Bartu’yu kadrosuna kattı. Bartu, burada “Sinyor” lakabını alırken İtalyanların gönlünde taht kurmuştu.

Üç sezon boyunca Lazio’da başarılı bir dönem geçiren Bartu; giyimi, yaşam tarzı, davranışları ile gerçek bir beyefendiydi. İtalyanlara adete rol model olmuştu.

Fenerbahçe’ye Dönüş ve Fair Play

İtalya’daki döneminin ardından Fenerbahçe’ye geri dönen Can Bartu, 3 sezon daha sarı lacivertli formayı giydi. Bartu, bu dönemde 2 Türkiye Ligi şampiyonluğu daha elde etti.

Can Bartu, 1969 yılında Metin Oktay’ın jübilesinde Oktay ile formaları değiştirdi. Can Bartu, jübile maçında kısa bir süre sarı-kırmızılı formayla oynarken Metin Oktay da sarı-lacivertli formayı giydi.

10 dakikalığına ezeli rakipleri ve ebedi dostlarının formasıyla oynayan iki büyük efsane, Türk futbol tarihine unutulmaz bir anı bıraktı.

1970’te futbolu bırakan Can Bartu, sahalardan çekildikten sonra spor gazeteciliğine başladı.

Fenerbahçe, Samandıra’da yer alan tesislerine, “Fenerbahçe Spor Kulübü Can Bartu Tesisleri” ismini vererek efsanesini sonsuza kadar yaşatıyor.

Türk futbolu ve Fenerbahçe tarihi adına unutulmaz bir isim olan Can Bartu, 11 Nisan 2019’da hayata gözlerini yumdu.