Pep Guardiola’nın Defansif Orta Sahaları
Barcelona, 1990’ların başlarından itibaren İspanyol futbolunun hakim gücü haline gelmeye başladı. Teknik direktör Johan Cruyff önderliğinde yıldızlarla dolu olan kadroda; Zubizarreta, Koeman, Laudrup, Stoichkov ve Begiristian gibi önemli isimler vardı.
Ancak tüm bu yıldızların yanında Johan Cruyff’un saha içi lideri ise bir Katalan’dı. Pep Guardiola, Barcelona orta sahasını toparlayan isim olarak saha içindeki teknik direktördü.
Avrupa’nın en üst düzey orta sahalarından biri olan Guardiola, Barcelona formasıyla çıktığı 384 maçta kazandığı 15 kupayla kulüp efsaneleri arasına futbolcu olarak da girmişti.
Yetenekleri, soğukkanlılığı, oyunu okuyuşu ve modern Barcelona’nın temsil ettiği değerleri taşımasıyla kusursuz bir orta sahaydı.
“Teknik Direktörü Kadar İyi Değil”
Futbolculuğunun ardından teknik direktörlükte de bir fenomen haline gelen Pep Guardiola, bugünlerde Manchester City ile 5. Premier League şampiyonluğuna ulaşmaya çalışıyor. Bununla birlikte Katalan teknik direktörün asıl hedefinin ise UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmak olduğu biliniyor.
Tarihin en çok kupa kazanan teknik direktörleri arasında yer alan Pep Guardiola, buna rağmen futbolculuk günlerini ise unutmuyor.
Manchester City’nin Crystal Palace’ı 1-0 mağlup ettiği maç sonunda konuşan Katalan teknik direktörün sözleri, bunu kanıtlıyor.
Karşılaşmanın ardından Manchester City’nin İspanyol orta sahası Rodri’yi öven Pep Guardiola, kendi futbolculuk günlerine gönderme yapmayı da ihmal etmedi.
"Rodri, birlikte çalıştığım en iyi defansif orta sahalardan biri. Ancak teknik direktörü kadar iyi değil."
Peki Pep Guardiola, defansif orta saha pozisyonunda bugüne kadar kimleri çalıştırdı? O isimleri birlikte hatırlayalım.
Barcelona Dönemi
Pep Guardiola, Barcelona’nın başına geçtiğinde tek tecrübesi Katalan kulübünün B Takımı’nı çalıştırmaktan ibaretti.
Buna karşın Barcelona’ya mükemmel uyum sağlayan Guardiola, kulübün tarihinin en başarılı dönemlerinin altına imza attı.
Barcelona’da 14 kupa kazanan Katalan teknik direktörün ideal defansif orta sahasını bulması ise biraz zaman aldı.
Yaya Toure ve Seydou Keita’yı, Iniesta ve Xavi’nin arkasında deneyen Guardiola; aradığını kulübün içinde buldu.
Barcelona’daki kendi pozisyonunu, kendisi gibi Katalan bir altyapı oyuncusuna emanet ederek Sergio Busquets ile birlikte 191 maça çıktı.
Busquets, Pep Guardiola döneminde Barcelona’da en çok oynayan 6. isim oldu ve kazandıklarıyla belki de Guardiola’yı geçebilecek tek öğrencisi oldu.
Bayern Münih Dönemi
Barcelona’daki fenomen yıllarının ardından yeni bir kulübün başına geçmek isteyen Pep Guardiola’nın durağı Bayern Münih oldu.
Bundesliga’nın hakim gücü, Pep Guardiola ile birlikte ligde rakip tanımazken Avrupa’da istediği başarıları elde edemedi.
Bayern Münih’te hücum hattında efsanevi Robben – Ribery – Lewandowski üçlüsüyle çalışan Guardiola, kendi pozisyonunda ise ağırlıkla yine bir İspanyol oyuncuyu kullandı: Xabi Alonso.
Yıllar boyu Barcelona’nın en büyük rakibi Real Madrid’in orta sahasını başarıyla yönetmiş olan Xabi Alonso, kazandığı 19 kupayla Guardiola’nın futbolculuğunu geçmişti.
Buna karşın Guardiola ve Xabi Alonso birlikteliği Bayern Münih’e bir Şampiyonlar Ligi kazandırmaya yetmedi.
Manchester City Dönemi
Manchester City’nin başına 2016 yılında geçen Pep Guardiola, kulübün çehresini tamamen değiştirdi ve Manchester ekibinin Avrupa’nın en güçlü takımlarından birine dönüştürdü.
Kulüp ile özdeşleşen ve şimdiden efsane mertebesine yükselen Pep Guardiola, Manchester City’de defansif orta saha pozisyonunda bu kez farklı bir tercihle başladı.
Kariyerinin geri kalan bölümünde o pozisyonda daima İspanyol oyuncuları kullanan Guardiola, bu kez bir Brezilyalıya güvendi.
Fernandinho, 244 maçla Manchester City’de Pep Guardiola ile birlikte en çok maça çıkan 7. isim oldu. Takımını savunmadan hücuma geçirmede usta olan Fernandinho, savunma katkısıyla da Manchester City’deki dönemi boyunca teknik direktörünü memnun etti.
Bununla birlikte oyuncunun ilerleyen yaşı, Pep Guardiola’yı o pozisyonda yeni bir İspanyol aramaya itti. Aranan isim, La Liga’daki başarılı performanslarıyla dikkat çeken Rodri oldu.
Manchester City’de şu ana kadar 188 maça çıkan Rodri, her ne kadar Pep Guardiola’nın güvenini kazanmış olsa da onu, kendisinden daha iyi olduğuna “henüz” ikna edemedi.