Liverpool – Manchester United: Kırmızının İki Tonu

ANA SAYFAHABERLER → Liverpool – Manchester United: Kırmızının İki Tonu

Liverpool – Manchester United: Kırmızının İki Tonu

Liverpool – Manchester United: Kırmızının İki Tonu

İngiltere Premier League’in son yıllarına Manchester City ile Liverpool arasındaki rekabet damga vurmuş olsa da İngiliz futbolu için Manchester United – Liverpool maçlarının yeri ayrıdır.

İngiltere’nin en üst seviye liginde en çok şampiyonluk yaşayan iki takım, ezeli rekabetin de taraflarını oluşturmuşlardır.

Öyle ki bu fikstür, sezon başından beri Ada futbolunda sonucu en çok merak edilen maçların başında gelmektedir.

Toplam 39 Şampiyonluk

Her ne kadar son yıllarda şampiyonluk yarışından uzakta olsa da Manchester United’ın adı, en fazla şampiyon olan kulüpler listesinin zirvesinde yazıyor.

Sir Alex Ferguson dönemi başta olmak üzere İngiliz futbolunda farklı dönemlere damga vuran Manchester United kulübünün müzesinde 20 şampiyonluk kupası bulunuyor.

Kırmızı Şeytanlar’ın bu alandaki en yakın takipçisi olarak ise Liverpool dikkat çekiyor. Alman teknik direktör Jürgen Klopp yönetiminde 2019/20 sezonunda 30 yıllık şampiyonluk hasretine son veren Liverpool, yaşadığı 19 şampiyonlukla İngiltere’nin en çok şampiyon olan ikinci takımı konumunda yer alıyor.

Üstelik her iki takımın rekabeti, kulüplerin Avrupa’daki başarılarıyla da kıyaslanıyor. İngiltere’nin Avrupa’daki en başarılı temsilcisi olarak dikkat çeken Liverpool, 6’sı UEFA Şampiyonlar Ligi olmak üzere toplam 14 uluslararası kupayı müzesinde bulunduruyor.

Öte yandan Manchester United ise rakibini 3 UEFA Şampiyonlar Ligi olmak üzere toplam 8 kupayla takip ediyor.

Rekabetin Odak Noktaları

İlki 12 Ekim 1885 yılında oynanan Liverpool – Manchester United karşılaşmaları, tarih boyunca birçok önemli olaya ve unutulmaz anlara sahne oldu.

İki kulübün hem İngiltere içindeki hem de dünya üzerindeki popülerliklerinin artmasıyla kıtalararası üne kavuşan rekabet, birçok farklı açıdan zaman içinde körüklendi.

Manchester United’ın efsanevi menajeri Sir Alex Ferguson, belki de bu rekabeti en iyi tanımlayan kişilerden biriydi.

“Onlar her zaman ana rakibimiz oldular. Liverpool maçları bizim derbimizdi. Coğrafi ve tarihsel olarak karşılaşan iki şehir, İngiltere'nin en başarılı iki kulübü… Onlar bir araya geldiğinde kıvılcımların uçuşmasını beklersiniz.”

Sir Alex Ferguson’un da altını çizdiği gibi bu rekabetin de temelinde (İngiltere’deki birçoğunda olduğu gibi) şehirler arasındaki rekabet vardı.

Şehirler Arası Rekabet

19. yüzyılın başlarında ülkenin en büyük liman kentlerinden biri olan Liverpool, İngiliz ekonomisi için hayati bir konumdaydı ve haliyle ekonomik kalkınmanın ve gelişmenin merkezinde yer alıyordu.

Buna karşın Sanayi Devrimi ile birlikte Liverpool’a rakip olabilecek bir kent ortaya çıktı. Tekstil endüstrisi sayesinde büyüyen Manchester, yıllar içinde işçilerin göç ettiği bir şehir olarak büyüdü. 1894’te Manchester Kanalı’nın açılmasıyla birlikte ise bir liman kenti özelliğine kavuştu ve Liverpool’un denizcilik endüstrisi büyük darbe aldı.

Bir anlamda şehirler arasındaki rekabetin tohumları, bu gelişmelerle atılmış oldu.

Yaşanan Felaketler

Bu gelişmelerin ardından, iki takımın tarihteki ilk maçı olma özelliğini de taşıyan ve Liverpool’un 7-1 üstünlüğü ile biten karşılaşma da rekabeti körüklemek için taraftarlarca sıklıkla kullanıldı. Hala daha rekabet tarihinin en farklı skoru olma özelliğini taşıyan bu maç, Liverpool taraftarlarınca sıklıkla rakip taraftarlara hatırlatılıyor.

Ancak ne yazık ki iki kulüp taraftarlarının birbirlerini “sinirlendirmek” için kullandıkları büyük trajediler de rekabet tarihinde yerini alıyor.

Bu akşam oynanacak maçtan önce Liverpool Teknik Direktörü Jürgen Klopp ve Manchester United Teknik Direktörü Erik ten Hag’ın da uyardığı bu durum, kulüplerin tarihlerinde yaşadıkları trajik olayları ilgilendiriyor.

Manchester United’ın 6 Şubat 1958’de yaşadığı Münih Hava Felaketi ve Liverpool’un 1985 yılındaki Heysel Faciası’nın birçok ölüme sebep olması, taraftarların bunları kullanmasının önüne ne yazık ki geçemiyor.

FA Cup’taki Unutulmaz Final

Manchester United ile Liverpool arasındaki rekabeti tarihindeki yüzlerce önemli maç arasında, bazıları diğerlerinden ayrılıyor.

Tıpkı 7-1’lik ilk maç gibi Manchester United taraftarlarının da rakiplerine hatırlattıkları önemli bir karşılaşma bulunuyor.

1977’de tarihlerinde ilk kez bir kupa finalinde, FA Cup’ta, karşılaşan iki takım arasından kupaya uzanan Manchester United, rakibinin elinden sadece FA Cup’ı değil bir başka unvanı almasıyla da hatırlanıyor.

O sezon ligde şampiyon olan ve FA Cup finalinden 4 gün sonra Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanan Liverpool, FA Cup finalindeki mağlubiyetiyle tarihe geçme şansını kaçırmıştı.

İngiltere futbol tarihindeki ilk 3 kupalı şampiyon ise bu maçtan 22 yıl sonra Manchester United olmuştu.

Hanedan Yılları

Sir Alex Ferguson’un henüz Manchester United koltuğuna geçmediği günlerde Liverpool, Ada futbolunun tartışmasız hakimiydi.

1972-1990 arasında tam 11 kez lig şampiyonu olan ve bu sürece 4 tane de Avrupa kupası sığdıran Liverpool, ezeli rakibi Manchester United’a büyük bir fark atmıştı.

Matt Busby’nin takımın başında olduğu ve Münih Hava Felaketi’ne kadar başarıyla giden “Busby Babes” yıllarının ardından, uzun süre İngiltere futbolunun baskın gücü olamayan Manchester United ise hanedanını Sir Alex Ferguson ile kurdu.

Manchester United’ın başına “Liverpool’un lanet olası hanedanına son vereceğiz.” diyerek gelen Ferguson, 1993’te ilk lig şampiyonluğunu kazandıktan sonra aynı kupadan toplam 12 adet kazandı.

Bu süreçte 2 Avrupa kupası, 4 FA Cup ve 3 Lig Kupası da kazanan Manchester United, Liverpool’un 1972-90 arasındaki döneminin bir benzerini yaşadı.

Tüm Rekabetlerin Ötesinde

Manchester United’ta Sir Alex Ferguson ile birlikte çalışan fizyoterapist Dave Fevre, geçmiş yıllarda The Athletic ile yaptığı röportajda bu rekabetin ne anlama geldiğine dair en çarpıcı örneklerden birini vermişti.

Anfield’daki ilk maçına atıfta bulunan Fevre, o gün yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştı:

“Anfield'a ilk kez gittiğim zamanı hatırlıyorum. Maçı kaybettik ve devre arasında patron çıldırdı. Ben sakatlanan Lee Sharpe'ı tedavi ediyorken birden bire Sir Alex Ferguson patladı.”

"O kadar sinirliydi ki eline bir su şişesi aldı ve onu duvara fırlatıp patlattı. Bu benim bir Liverpool maçıyla ilk tanışmamdı ve 'Vay canına, bu farklı bir seviye!' diye düşündüm."

Dave Fevre’in yanı sıra rekabet tarihinde birçok kez sahada bulunan John O’Shea de derbi maçı hakkında farklı şeyler düşünmüyordu:

“Bu maçlarda hep birkaç darbe alırdım. Hala o günlerin hatırası olan birkaç yaram var. Rekabetin dozu tamamen tarihe bağlıydı. Manchester United ve Liverpool’un İngiltere'nin en başarılı iki takımı olması her zaman arka plandaydı. Gerçek şu ki iki takımın da puan tablosunun neresinde olduğu önemli değildi.”

Bu sözlerden de anlaşılacağı gibi İngiltere Premier League’de tüm rekabetlerin ötesinde yer alan Liverpool – Manchester United derbileri, geçen yılların aksine öneminden hiçbir şey kaybetmedi.