Le Classique Neden Fransa’nın En Büyük Maçı

ANA SAYFAHABERLER → Le Classique Neden Fransa’nın En Büyük Maçı

Le Classique Neden Fransa’nın En Büyük Maçı

Le Classique Neden Fransa’nın En Büyük Maçı

Fransız futbolunun en büyük maçı olarak bilinen ve “Le Classique” olarak adlandırılan Paris Saint Germain – Olimpik Marsilya karşılaşması, farklı yönleriyle büyük bir rekabete sahne oluyor.

Fransa’nın en başarılı iki kulübü olarak dikkat çeken Paris Saint Germain ve Olimpik Marsilya, kazandıkları kupalarla ülke futbolunun lokomotif ekipleri olarak öne çıkıyorlar.

Özellikle son yıllarda Katar merkezli sermayenin yaptığı yatırımlarla Avrupa’nın en zengin kulüpleri arasında yer alan ve Ligue 1’de son 10 sezonun 8’ini şampiyon olarak tamamlayan PSG, son dönemde ülkenin en başarılı kulübü olarak dikkat çekiyor.

Olimpik Marsilya ise 2009/10 sezonunda kulüp tarihinin 9’uncu lig şampiyonluğunu yaşadıktan sonra hala şampiyonluk hasreti yaşıyor.

Bu iki kulüp aynı zamanda iki “rakip” şehri temsil ediyor.

Ülkenin sermaye grubunun büyük bir bölümünü bünyesinde barındıran ve Fransa’nın dünya tarafından en çok tanınan markası olan Paris ile işçi sınıfıyla ünlü Avrupa’nın en önemli liman kentlerinden olan Marsilya sosyolojik olarak da birçok açıdan zıtlıklar barındırıyor.

Rekabetin Sebebi 1992/93 Sezonu

Paris Saint Germain ve Olimpik Marsilya arasında, kulüplerin yapıları ve başarılarının yanında rekabeti tetikleyen bambaşka bir faktör bulunuyor.

İki kulüp arasındaki şiddetli çekişmenin başladığı 1992/93 sezonunda yaşananlar, taraftarların ve kulüplerin birbirlerine olan karşıtlığının temel sebebi olarak gösteriliyor.

1992/93 sezonunda Olimpik Marsilya, kadrosunda bulundurduğu yıldızlarla çok başarılı bir periyodu geride bırakmıştı.

Fabien Barthez, Marcel Desailly, Didier Deschamps ve Rudi Völler gibi yıldızlarıyla rakiplerini geçen Marsilya, sezon sonunda şampiyonluk kupasını kaldırmıştı.

Buna karşın Marsilya’da şampiyonluk coşkusunun yaşandığı günlerden kısa bir zaman sonra, Fransa Futbol Federasyonu tarafından kulübün, Başkan Bernard Tapie’nin de içinde bulunduğu bir şike skandalına karıştığı duyuruldu.

Şike skandalının patlak vermesinin ardından kulüp Ligue 2’ye düşürülürken, sezonun şampiyon unvanının hangi takıma gideceği merak konusuydu. Ligue 1’de sezonu ikinci sırada bitiren Paris Saint Germain, bu unvanı almaya en büyük adaydı.

O dönem lig yönetimi Paris Saint Germain’e şampiyonluğu teklif etseler de Paris ekibi bu teklifi kabul etmedi. Buna karşın Marsilya taraftarları, Paris Saint Germain’in bu tavrını görmezden geldi ve küme düşürülme sebepleri olarak onları suçladı.

Parisli siyasetçilerin Paris Saint Germain’i öne çıkarmak için kendilerini küme düşürdüğüne ve bir komplo kurduğuna inanan Marsilyalılar, bu görüşlerini bugün bile savunmayı sürdürüyorlar.

Üstelik rakiplerinin son dönemde Katar sermayesinin desteğiyle daha da büyüyor olması ve Marsilya’nın rekabette geride kalması da iki takım arasındaki bu çatışmanın unutulmamasını sağlıyor.

Böylelikle iki kulüp taraftarları, saha içindeki başarıları ve Fransız futboluna etkilerinin yanında birbirlerini sevmemek için de büyük bir nedene daha sarılıp Le Classique’te her sezon tansiyonu yüksek maçlarda karşılaşıyorlar.