Fenerbahçe’nin Unutulmaz Sevilla Zaferi
Fenerbahçe, bu akşam UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda İspanyol ekibi Sevilla ile karşılaşacak. Teknik direktör Jorge Jesus önderliğinde tur için avantaj elde etmek isteyen sarı lacivertli temsilcimiz, İspanya deplasmanında galibiyet için sahaya çıkacak.
İki ekip arasında daha önce 2007/08 sezonunda oynanan ve Fenerbahçe tarihine geçen karşılaşmanın ardından temsilcimiz ve Sevilla ilk kez birbirlerine rakip olacak.
Fenerbahçe Avrupa’da Ses Getirdi
2006/07 sezonunu Süper Lig şampiyonu olarak bitiren Fenerbahçe, 2007/08 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına katılmaya hak kazanmıştı.
Başkan Aziz Yıldırım ve teknik direktör Arthur Zico önderliğinde sezona iddialı bir kadroyla başlayan sarı lacivertliler; Colin Kazım-Richards, Wederson, Gökhan Gönül gibi oyuncuların yanında Roberto Carlos gibi bir dünya yıldızı ile de kadrosunu güçlendirmişti.
UEFA Şampiyonlar Ligi G Grubu’nda Inter, CSKA Moskova ve PSV Eindhoven ile eşleşen Fenerbahçe, ilk 4 maç sonunda topladığı 8 puanla Avrupa arenasına çok başarılı bir şekilde başlamıştı.
Kendi evinde Inter’i 1-0 yenen Zico’nun ekibi, Hollanda ve Rusya deplasmanlarından birer puan çıkarmış ve PSV Eindhoven’ı Kadıköy’de 2-0 ile geçmişti.
Gruptaki ilk mağlubiyetini Inter deplasmanında alan Fenerbahçe, grubun son maçında CSKA Moskova’yı da yenip son 16 turuna grup ikincisi olarak yükselmişti.
Rakip Güçlü Sevilla
Fenerbahçe’nin son 16 turundaki rakibi İspanyol temsilcisi Sevilla olmuştu.
UEFA Şampiyonlar Ligi H Grubu’nda Arsenal, Slavia Prag ve Steau Bükreş ile birlikte yer alan Sevilla, grupta yalnızca Arsenal deplasmanında mağlup olmuş ve geri kalan 5 maçının tamamını kazanmıştı.
O dönem teknik direktörü Manolo Jimenez önderliğinde Avrupa’nın güçlü kadrolarından birine sahip olan Sevilla’da; Arouna Kone, Kanoute, Luis Fabiano, Jesus Navas, Diego Capel, Renato ve Dani Alves gibi yıldızlar forma giyiyordu.
Üstelik Sevilla, bir önceki sezon Copa del Rey ve UEFA Kupası’nı şampiyon olarak tamamlamıştı.
Fenerbahçe Evinde Avantajı Aldı
Fenerbahçe ile Sevilla arasında UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunun ilk maçı 20 Şubat 2008 günü oynandı.
Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda sahaya çıkan Fenerbahçe kadrosu şu şekildeydi:
Kaleded; Volkan Demirel
Savunmada; Roberto Carlos – Lugano – Edu – Gökhan Gönül
Orta Sahada; Uğur Boral – Aurelio – Selçuk Şahin – Deivid – Alex
Forvette; Mateja Kezman
Tarihi maça taraftarının da desteğiyle oldukça iyi başlayan Fenerbahçe, gol perdesini dakika 17’de Uğur Boral’ın yaptığı ortaya kafayı vuran Mateja Kezman ile açmıştı.
Bu golden 5 dakika sonra Edu, kendi kalesine attığı golle skoru Sevilla lehine eşitlemişti. İkinci yarının 57. dakikasında Diego Lugano bir kez daha sarı lacivertlileri öne geçirirken Sevilla’nın eştilik sayısı 9 dakika sonra Escudé ile gelmişti. Buna karşın maçta son sözü söyleyen, 84. dakikada oyuna giren ve o dönem “Nöbetçi golcü” olarak anılan Semih Şentürk olmuştu. Fenerbahçe, 87’de gelen golle maçı 3-2 kazanmıştı.
Penaltılara Volkan Demirel Damga Vurdu
3-2’lik maçın rövanşında 4 Mart 2008’de Ramon Sanchez Pizjuan Stadyumu’na çıkan Fenerbahçe, tur için avantajını korumayı hedefliyordu.
Ancak Sevilla, maça çok hızlı başlamıştı. Dani Alves’in 6. dakikada frikikten attığı golden 3 dakika sonrasında Seydou Keita, skoru 2-0 yapmıştı.
Daha sonra Barcelona’ya transfer olacak bu iki ismin attığı gollerle geriye düşen Fenerbahçe, 20. dakikada Deivid’in golüyle umutlandı. Golün asistini yapan Alex de Souza, o sezon turnuvadaki 6. asistine imza atmıştı.
İlk yarı bitmeden Frederic Kanoute’nin skoru 3-1’e getiren golü ise ikinci yarı öncesi tur umutlarını azaltmıştı. Buna karşın ikinci yarıda maçın bitimine 11 dakika kala sahneye çıkan Deivid, maçtaki ikinci golünü atarak maçı uzattı.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalistin kim olacağı, penaltı atışlarının sonunda belirlenecekti.
Penaltılarda kalesinde üst düzey bir performans gösteren Volkan Demirel; Julien Escude, Enzo Maresca ve Dani Alves’in şutlarını çıkararak turu Fenerbahçe’ye getirdi.
Sarı lacivertli ekip, tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final aşamasına yükselirken bu maç kulüp tarihinin en ikonik karşılaşmalarından biri olarak yıllar boyunca unutulmadı.