El Derbi Madrileño

Madrid derbisi tarihinin belki de en önemli maçı; Mayıs 2014’te Real Madrid ve Atletico Madrid arasında oynanan Şampiyonlar Ligi final maçıydı. İki dev rakip, bir Avrupa kupası finalinde ilk kez karşı karşıya gelirken, biz de tarihe tanıklık ediyorduk.

Diego Simeone’nin 1996'dan beri La Liga’yı ilk kez şampiyon bitiren ekibi, Avrupa’nın en büyük kupasını kaldırma başarısına ulaşmış değildi.

Tarih her zaman kazananları hatırlayacak olsa da Ancelotti’nin ekibi bu tarihi, dünya futbolunun en pahalı kadrolarından biriyle yazdı. Diego Simeone’nin yönettiği Atletico Madrid ise çok daha mütevazı ücretlere, yüksek azim ve isteğe sahip bir kadroyla finalde yer alıyordu.

Gitgide kızışarak devam eden Madrid rekabetinde, 2014 yılından bugüne gelindiğinde Real Madrid, La Liga’yı 3 tanesi şampiyonluk olmak üzere, 5 kez rakibinin yukarısında bitirdi. Atletico Madrid de 1’i şampiyonluk olmak üzere, 3 farklı sezonda rakibinin üstünde yer aldı.

Rekabetin Ortaya Çıkışı

Şu an Atletico olarak bilinen kulüp, 1903’te Madrid’de yaşayan üç Basklı öğrencinin, Athletic Bilbao’ya kardeş olacak bir kulübü kurmasıyla ortaya çıktı. ‘Athletic’ ön ekinin ve kulübün sahip olduğu renklerin ilham kaynağı da burasıydı.

Aynı dönemlerde, Real Madrid de (o zamanki adıyla Madrid CF), yeni bir oluşum hazırlığı içindeydi. Madrid’de kurulan iki futbol kulübü olmalarına rağmen Madrid CF, devleti yönetenlerin de desteğiyle birlikte Athletic Club de Madrid ile birleşemedi. Böylelikle şehirdeki ilk güç mücadelesi başlamış oldu.

İki takımın Şubat 1905’te ilk kez karşı karşıya geldikleri maç 1-1 sona erdi. Bu ilk mücadelenin ardından, iki ekip 1916’da yeniden Madrid bölge şampiyonası finalinde karşılaştı. Tribünlerde taraftarların birbirlerini hırpaladığı maçta galibiyeti alan ekip 3-1’lik skorla Real Madrid’di.

1929’da La Liga’nın kurulmasından önce, bölgesel turnuva finallerinde olmak üzere 3 Madrid derbisi daha oynandı. Bunların ikisini Atletico kazandı. Basın gücü daha yüksek olan Real, manşetlerle her ne kadar rakibini küçümsemeye çalışsa da alınan sonuçlar Atletico’nun oldukça güçlü bir rakip olduğunu doğruluyordu.

La Liga Tarihindeki İlk Madrid Derbisi

La Liga’daki ilk derbi Şubat 1929 oynandı. O dönem Atletico küme düşme mücadelesi verse de sahadan galip ayrılan taraf 2-1’lik sonuçla yine onlardı. Ancak bu galibiyete rağmen Atletico lige tutunamadı.

1936’da yaşanan iç savaş nedeniyle Madrid’de futbol askıya alındı. Her iki takım da büyük zarar gördü. Real Madrid'in Charmatin Stadyumu harabeye dönerken, Atletico ise savaşta sekiz oyuncusunu kaybetti.

Ekim 1939’da futbol şehre geri dönmüştü. Atletico Madrid, savaş öncesinde küme düşse de Real Oviedo’nun kendi sahalarını onlara açmasıyla birlikte özel bir kararla ligde tutuldu. Savaş sonrasında Atletico tarafından iki yıl üst üste alınan şampiyonluklar ise İspanyol futbol severleri şaşkına çevirmişti.

Real, 1940’larda, Chamartin yeniden inşa edilirken Atletico’ya stat paylaşımı teklifinde bulundu. Aldıkları yanıt ise şaşırtıcıydı: Atletico bu teklifi reddetti.

1948’de Santiago Bernabeu’nun Real’in başkanlığına gelişi de Atletico’nun yükselişine engel olamadı. 1939-1951 yılları arasında Atletico, 4 lig şampiyonluğu ve biri 5-0 olmak üzere aldığı galibiyetlerle, derbi rekabetinde Real’in oldukça önünde yer aldı.

El Clasico'dan Bile Büyük

Büyük rekabette Real Madrid’in şansızlığı, Alfedo Di Stefano’nun takıma gelişiyle birlikte kırıldı. Arjantinli, Real’i kupa makinesine dönüştürmekle kalmadı, Madrid derbisini çok daha rekabetçi bir mücadele haline getirdi. 1956’dan 1970’lerin sonuna kadar Madrid derbisi, El Clasico’nun son zamanlarda sahip olduğu prestije benzer şekilde bir üne kavuştu.

Günümüzde de pek çok taraftar ve bilindik isimler, Madrid derbisini Real’in en büyük mücadelesi olarak kabul ediyor. Bu fikrin başını çekenlerden biri de Florentino Perez. Ferenc Puskas da 1959’da Atletico’yu “en büyük rakibimiz” olarak tanımlarken, Paco Gento ise Atletico’nun, Real’in karşılaştığı “en zor rakip” olduğunu söyledi.

Rekabetin Sönüşü

1960’lar, Real’in 10 yılda 8 lig şampiyonluğu kazanmasıyla geçti. Kalan 2 şampiyonluğun sahibi de hiç yabancı değildi: Atletico Madrid. Madrid şehri, İspanya futbolunu domine ediyordu.

1990’lar ve 2000’ler, Madrid derbisinde gülen tarafın Real olduğu dönemlerdi. Yönetimsel sorunlarla boğuşan Atletico Madrid, 2000 yılını küme düşerek tamamladı. Bu süreçte Real Madrid, dev derbide 23 maçlık bir yenilmezlik serisi elde etse de rekabetin boyutu eskisinden çok uzaktaydı.

Derbiye Simeone Dokunuşu

23 Aralık 2011’de Diego Simeone, Atletico’nun başına geçene kadar Madrid derbisi eski ihtişamının gerisindeydi. Simeone’nin küllerinden doğurduğu takımla birlikte mücadele, 1960’larda tüm dünyanın zevkle takip ettiği haline geri döndü.

Özellikle de şampiyonluk mücadelesinin verildiği dönemlerde, Real taraftarları için El Classico’dan bile daha önemli bir maç haline gelmişti.

Madrid derbisi tarihinin en önemli maçlarından biri ise; 2014 Şampiyonlar Ligi finaliydi. Dev maçın ardından Avrupa’nın en büyüğü, Atletico’yu 4-1 mağlup eden Real Madrid oldu.

Derbinin Rakamları

İki ekip La Liga kurulduğundan beri toplamda 212 resmi maçta karşı karşıya geldiler. Aralarındaki son maç ise 26 Ocak’taki Kral Kupası çeyrek final mücadelesiydi.

Bu maçların 110 tanesini Real, 54 tanesini ise Atletico kazanırken 48 maç ise beraberlikle sonuçlandı.

Madrid derbisinin en golcü futbolcusu Real Madrid formasıyla 22 gol atan Cristiano Ronaldo’dur. Derbide en çok forma giyen futbolcu ise yine Real Madrid formasıyla 43 maça çıkan Sergio Ramos oldu.

Derbi Tarihinde Alınan En Farklı Skor: 5-0

İlk önce 1947/48 sezonunda Atletico, bu skorla ezeli rakibini mağlup ederken 1958/59 ve 1983/84 sezonlarında Real, bu skorla rakibine üstünlük kurmayı başardı.