Edin Dzeko: “Buraya Gelmem Büyük Bir Meydan Okumaydı”

ANA SAYFAHABERLER → Edin Dzeko: “Buraya Gelmem Büyük Bir Meydan Okumaydı”

Edin Dzeko: “Buraya Gelmem Büyük Bir Meydan Okumaydı”

Edin Dzeko: “Buraya Gelmem Büyük Bir Meydan Okumaydı”

Fenerbahçe’nin Bosnalı yıldızı Edin Dzeko, Milliyet gazetesine özel bir röportaj verdi.

Hayatının ve kariyerinin önemli dönüm noktalarını anlatan Dzeko, Fenerbahçe’deki kariyeri ve gelecek planları için de konuştu.

İşte Edin Dzeko’nun röportajının satır başları:

“Savaş Hayatımızdaki En Kötü Şey”

Çocukluk yıllarını Bosna-Hersek’in savaştaki atmosferinde geçirmek zorunda kalan Edin Dzeko, o günlerde babası sayesinde futbola olan aşkının başladığını anlattı:

“Savaş zamanında ben ve kız kardeşim henüz küçüktük. Tabii ki olan şeyleri anlıyorsunuz ama her şeyi değil. Çocuk olarak her zaman oyun oynamak istersiniz. Dışarıda ne olup bittiğini bilmenize rağmen yine de dışarı çıkıp diğer çocuklarla oyun oynamak istersiniz. O anlamda bizim için biraz daha kolaydı, her şeyi bilmiyorduk. Ailelerimiz için çok zordu. Tabii ki böyle şeyler yaşadıktan sonra insan daha güçlü hale geliyor. Savaş hayatımızdaki en kötü şey. Umarım kimsenin başına gelmez. Son zamanlardaki savaşlara baktığım zaman, umarım onlar da en kısa sürede son bulur. Çünkü ben de bunu yaşadım. Nasıl bir duygu olduğunu biliyorum.”

“Bosna’da savaş olduğu için futbola biraz geç başlamak durumunda kaldım. Ancak hiçbir zaman çok geç değildir. Babam da futbol oynadı. Profesyonel seviyede değil, ama onun biraz aşağısında. Muhtemelen futbol aşkı ondan geliyor.”

“Takımlarımda En Çok Gol Atan Oyuncu Ben Olurdum”

Kariyerinin ilk zamanlarında sağ kanat olarak oynadığını belirten Dzeko, buna rağmen sürekli olarak gole en yakın oyuncu olduğunu söyleyerek “Kariyerimin başlarında biraz sağ tarafta da oynadım. 7 numara gibi. Ama genelde takımlarımda en çok gol atan oyuncu ben olurdum. O yüzden en başından beri santrfordum diyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Çek Cumhuriyeti’ne gidip orada Teplice’de oynamanın kendisi için bir şans olduğunu ifade eden Fenerbahçe’nin golcü oyuncusu, kariyerinin gençlik dönemlerinden itibaren gol atmanın en büyük motivasyonu olduğunu söyledi:

“Tabii ki gol atmak en önemli ve en zor şey. Tabii ki forvetler olarak gol atmayı severiz. Bunun için yaşamanız gerekiyor. Belirtmiş olduğum gibi insanlar sizi yargılarken kaç gol attığınıza bakarak yargılıyorlar. İyi oynayabilirsiniz ama gol atamadıysanız, kim gol atamadı derler. Ben ceza sahasının ortasında pasları ve ortaları bekleyip gol atınca mutlu olacak biri değilim. Geri gelip takım arkadaşlarıma yardım etmeyi, onlar için alan yaratmayı seviyorum. Bir forvetten fazlası olarak bu benim.”

Edin Dzeko, kariyerindeki ilk patlamayı yaptığı Wolfsburg’a gidişinin Türkiye ile oynadığı milli maçın ardından gerçekleştiğini de anlattı.

O günleri çok iyi hatırladığını söyleyen 37 yaşındaki isim, “2007 yılında Türkiye'ye karşı ilk milli maçımı oynamıştım. Sarajevo'da sizi 3-2 yendik ve ben de ilk yarının sonunda ikinci golü attım. Sanırım kaleci Rüştü Reçber’di. Servet ise stoperdi. Wolfsburg beni o maçta ve daha sonra oynadığımız Malta karşılaşmasında izledi. Her şey çok hızlı gelişti.” dedi.

Edin Dzeko, o dönemki teknik direktörü Felix Magath’ın kendisine Alman mantalitesini kattığını ve bunun çok önemli olduğunun da altını çizdi:

 “Magath'ın bana en çok kattığı şey, Alman mantalitesiydi. Bu mantalitede her zaman çok çalışmak gerekir, çünkü hiçbir şey size durduk yere gelmez. Kimse size hiçbir şeyi hediye etmez. Sahada onu sizin kazanmanız gerekir. Bosna’dan gelirken şunu biliyordum. Eğer Almanya’ya gidersem pozisyonumda oynayan pek çok Alman futbolcu olacak ve 9 numara olabilmem için onlardan çok daha iyi olmam gerekirdi. Felix Magath her zaman bizlere karşı çok talepkârdı. Bence o benim kariyerim için çok önemliydi.”

“Kariyeriniz Boyunca Başınıza Bir Defa Gelecek Bir Olay”

Kendisine kariyerinin en özel anlarından biri olan Manchester City ile şampiyonluk maçı sorulan Edin Dzeko, o gün olanların bir futbolcu için benzersiz olduğunu belirtti.

“Şampiyonluk maçında Manchester City formasıyla 2. golü attım. Muhtemelen kariyeriniz boyunca başınıza bir defa gelecek bir olay.” diyen Dzeko, “Belki son dakikalarda maçlar kazanabilirsiniz ama son 2 dakikada 2 gol atıp Premier League'i kazanmak, özellikle 2. yarıda yaşamış olduğumuz korku sonrası inanılmaz bir duyguydu. 44 yıl sonra şampiyon olduk, bunu açıklamak imkansız.” şeklinde konuştu.

İngiltere Premier League’de oynamanın kendisi için büyük bir hedef olduğunu söyleyen Dzeko, “Almanya'da forma giydiğim zaman İngiltere’de oynamak istediğimi söylüyordum. Çünkü Premier League benim için dünyadaki en iyi lig. Dünyanın en iyi liginde, dünyanın en iyi oyuncularıyla oynayabilecek miyim, bunu görmek istiyordum. Korkmuyordum, çünkü başarısız olursanız, başarısız olursunuz. Ama denemezseniz başarısız olup olamayacağınızı bilemezsiniz. Orada yapabileceğimi kanıtlamak için İngiltere’ye gitmek istedim.” dedi.

“Çalışmalarım Sayesinde Sakatlık Yaşamadım”

37 yaşında kariyerini en üst seviyede sürdürmesinin sırrını “çok çalışmak” olarak açıklayan Fenerbahçe’nin Bosnalı golcüsü, “Kafa yapısı önemli. Tabii ki çok çalışmanız gerekiyor. Çünkü 30 yaşını geçtikten sonra vücudunuza daha çok dikkat etmeniz gerekiyor. Eğer sakatlanırsanız kalitenizi gösteremezsiniz. Çok uzun süre oynayamazsınız. Şanslıyım ki çok fazla sakatlık yaşamadım. Ancak bu biraz da çalışmalarımın sayesinde.” ifadeleriyle bu konuya vurgu yaptı.

Dzeko ayrıca her antrenman öncesinde yaklaşık yarım saat sakatlık önleyici egzersizler yaptığının da altını çizdi:

“Örnek olarak her idman öncesi ve sonrası yaklaşık 20-30 dakika sakatlık önleyici egzersizler yapıyorum. Çünkü artık normaliniz, alışkanlığınız olmaya başlıyor.”

Yıldız golcü ayrıca Wolfsburg, Manchester City, Roma ve Inter gibi büyük kulüplerin formasını giymesine karşın futbolda önemli olanın “gelecek” olduğunu da vurguladı. Bu konu hakkında “Bence bir futbolcu her zaman kendini kanıtlayabilir. Geçmişte ne başardığının bir önemi yok.” diyen Dzeko, “Buradaki insanlar performansınıza göre sizi yargılayacaklar. Yani 'Geçmişte şu golleri attım.' diyemem. Bu bana bir şey katmaz. O yüzden geçmişte attığım golleri, kazandığım kupaları düşünseydim buraya gelmezdim.” şeklinde konuştu.

“Türkiye’den Sadece Fenerbahçe Beni İstedi”

Fenerbahçe’ye transfer sürecini de anlatan Edin Dzeko, 2 yıl önce Beşiktaş’ın da kendisiyle ilgilendiğini ancak son dönemde sadece sarı lacivertli kulübün kendisiyle ilgilendiğini söyledi.

“Türkiye'de sadece Fenerbahçe beni istedi. 2 sene önce Beşiktaş’ın da bir ilgisi olmuştu. Fenerbahçe yönetimi ile 2 sene önce konuşmuştuk. Fenerbahçe gibi bir takımın 9 sene şampiyon olamaması, mümkün olmamalı. Bu da benim buraya gelmem için büyük bir motivasyon ve meydan okumaydı. Sadece saha içerisinde değil, saha dışında da kalitemle insanları mutlu edebilmek, bu mantaliteyi ve kaliteyi buraya getirebilmek önemli.”

Fenerbahçe’nin kendisine sunduğu projeyle ilgili detay veremeyeceğini vurgulayan Dzeko, projenin kendisini ikna ettiğini belirtti:

“Kulüple görüştüğüm zaman beni ne kadar istediklerini gördüm. Bana bütün projeyi sundular. Detay veremem. Ama Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük kulübü. Size gelip saygı duyduklarını gösterdikten sonra zaten benim için yeterliydi. Onlarla konuştuğum zaman, başkanla da görüştüğümde o da çok istekliydi. Kulübe aşık ve bu kulübün şampiyon olmasını istiyor. Bana aynı şeyi söyledi. ‘Hem saha içinde hem de saha dışında mantalitene ihtiyacımız var.’ dedi. Takıma yardım edecek başka oyuncular da katıldı.”

Bosnalı oyuncu Kadıköy’ün atmosferinden ise övgüyle bahsetti. “Türkiye’de atmosferlerin güzel olduğunu biliyordum. Özellikle bizim stadyumumuzda.” diyen Dzeko, buna rağmen gördüklerinin beklentilerini aştığını belirtti:

“Avrupa'da büyük statlarda oynadım. 30 binden 70-80 bin kişilik statlara kadar. Buradaki atmosfer, ton ve gürültü farklı. Burada bütün stadyum bağırıyor. Maça göre değişir. Mesela Milan’a karşı oynadığımız yarı final maçında ortam harikaydı. Avrupa'da belki bazı şeyler biraz daha değişik. Ancak burada şarkıların tonları farklı ve daha yüksek. Bu da sizi mutlu ediyor. Çünkü futbol oynarken daha çok eğleniyorsunuz.”

“Gaziantep FK Maçını Daha Erken Bitirmeliydik”

Süper Lig’i de değerlendiren Dzeko, ligde kaliteli takımların olduğunu belirtti.

Avrupa’dan bakıldığında ligin “kolay” olarak gözükebileceğini ancak bunun bir yanılgı olduğunu ifade eden Dzeko, “Her lig farklıdır. Evet, insanlar Avrupa’dan geldiğinizde kolay olduğunu düşünebilir. Artık kolay lig diye bir şey yok. Kolay maçlar da çok nadiren var. Her takım, taktiksel anlamda iyi hazırlanıyor. Belki her takımın teknik kalitesi yok ama koşabiliyorlar, savaşabiliyorlar. O yüzden farklı bir lig bekliyorum. Tıpkı ilk maçımızdaki gibi zor maçlar olacağını düşünüyorum. Gaziantep FK maçında son dakikada hakem o pozisyonu incelerken biraz korkmuştum ama bizim hatamız. Maçı oralara biz getirdik, daha erken bitirmemiz gerekiyordu.”

Gaziantep FK maçındaki protestolar için de konuşan Dzeko, “Takımda 25 oyuncumuz var. Her bir oyuncumuz önemli. Ben hata yapabilirim, siz hata yapabilirsiniz, her oyuncu hata yapabilir. Ama bizler için önemli olan şey, taraftarımızın desteğini hissetmek. Bana destek verdiklerini görmek, alkışladıklarını görmek, bana enerji vermeye çalıştıklarını görmek beni mutlu eder. Çünkü bazı oyuncular bundan daha çok etkilenir, bazıları daha az etkilenir. Ama her oyuncu için kendi taraftarları tarafından ıslıklanmak zordur. Kulüp için, futbolcular için taraftarların arkasında olmaları çok önemli. Çünkü günün sonunda bütün oyuncular Fenerbahçe forması giyiyor. Ve hepimiz tek bir hedef için savaşıyoruz. Bazen taraftarları ateşlemeye çalışıyorum. Ama biri hata yaptığı zaman da bu sadece bir hatadır. Herkes hata yapar. O sırada problem yaşayan oyuncuya yardım etmeye çalışalım ki problem çözülebilsin.” ifadelerini kullandı ve arkadaşlarına destek verdi.